Adnan AKFIRAT ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiş olup, (18) sayfadan oluşmaktadır. Üye hesabının çalınması ya da bir başkası adına üyelik oluşturulduğu konusunda şüpheye düşülmesi gibi güvenlik riskleri meydana geldiğinde, teyit amacıyla bu belge talepleri oluşmaktadır. İbareleri ile 86. Sayfasında ADD, İşçi Partisi, ATO, Türk Eğitimden veya EMEK Platformu Ulusalcı Üniversiteler Birliği gibi, ibarelerinin yer aldığı Şüphelinin Cumhuriyet Çalışma Grubu Devre Raporlarında belirtildiği gibi Ergenekon silahlı terör örgütü nün amaçları doğrultusunda sözde ulusalcı yapılanmaları bir araya getirerek tek seslilik sağlanması ve ortak hareket edilerek olası bir darbe sonrası yürütme organı yerine yerine yeni bir iktidarın meydana getirilebilmesi için şimdiden bir iktidar alternatifi ortaya çıkarma faaliyetleri içerisinde bulunduğu, Şüpheliden ele geçirilen dokümanlardan 95. Sayfasında mevcut ulusalcı ve Kemalist partiler içinde yeniden yapılanmanın sağlanması, sosyal smıf örgütlerinin, bu partilerin çatısı altına sokulması girişimlerinin başlatılması, ulusal güçler arasında topyekün seferberliği başlatacak girişimler ve Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkan bütün kurumların bir çatı altında harekete geçirilmesi, şeklindeki notların da yine Cumhuriyet Çalışma Grubu devre raporlarında uygulamaya konan hususlar olduğu ve şüphelinin siyasi partilerin tek merkezden yönetilmesi ve yönlendirilmesi faaliyetlerine de iştirak ettiği, kendisinin ana konusunun ulusal cephe olduğunu, Halkın eğitilmesi değil, örgütlenmesi önemli. Yurt içinde ve yurt dışında Türkiye 'nin en ciddi ve saygın yazılı basın organı olarak kabul gören; kurulduğu dönemdeki rakiplerinin içinden sıyrılarak günümüze değin ayakta kalabilmeyi başaran tek gazete olan Cumhuriyet, mirasçıları ve yönetim kadrolarının çabalarıyla vakıflaştırılarak değişim süreci içinde, zamanın ağır ekonomik koşullarına yenik düşerek, kaybolup gitmesinin önüne geçilmek istenmiştir.Ekim 1973-Kasım 1975 tarihleri arasında askerde olması nedeniyle temas kurulmayan adı geçenden askerliği sonrası Milli Görüş konusunda istifade edilmeye başlanılmıştır. Burada hassas bir noktaya temas etmek gerekir. Şayanı şükrandır ki gelişmeler Topal'ın hedeflediği noktaya uzanmasını engellemiştir. Topal'ın en sık görüştüğü kişi ortağı Sami Hoştan'dır. Mustafa Ank 200 milyon, Ağa Yıldız 250 milyon, Hurşit Han (Uyuşturucu kaçakçısı) 250 milyon, Salih Ayten 249.7 milyon, Yusuf Tan 250 milyon, Mehmet İsen Kul 659 milyon, Şaban Bala 100 milyon, Ahmad Esma Eyili 300 bin DM ve 50 bin USD, Elazığ Yapı Kredi Bankasında görevli olduğunu belirten bir şahıs 500 milyon, Diyarbakır Şubesi havaleli ve Dicle Turizm Şirketi tarafından 110 milyon, Mehmet İsen Kul 995.6 milyon ve 737.2 milyon TL. 16.02.1993 tarihinde Diyarbakır JİTEM Grup Komutanı Vekili, ilgili birimimizle yaptığı görüşmede; adıgeçenin teşkilatımızla ilişki kurmak istediğini, yanında Muş Alan Sorumlusu bulunduğunu, Şemdin Sakık'ı öldürmeyi planladığını ve eylemden sonra İsviçre'ye gitme garantisi istediğini belirtmiştir.
Onwin 1404
Mart 1992 ayında Tunceli Güvenlik Komutanı'na bağlı olarak faaliyet yürüten şahıs; ilgili birimimiz personeli ile yaptığı bir sohbette, Tunceli'deki PKK faaliyetini drije eden Aysel Doğan'ı illegal olarak sorguya alacağını, konuşmadığı takdirde ortadan kaldıracağını, ifade etmesi üzerine, personelimiz tarafından "böyle bir eylemi yapmaması" yönünde ikna edilmiştir. Bingöl birimimizde görevli bir personel aracılığı ile 1994 Haziran ayı içerisinde getirdiği bir teklifte, çeşitli Avrupa ülkelerinde faaliyette bulunan bir grubun istenildiği taktirde, yurtdışında bazı eylemleri taşeron olarak gerçekleştirilmesinin kendisi (M.Yıldırım) aracılığı ile sağlanabileceğini belirtmiş, bu konunun Mehmet Eymür'e iletilerek, görüşmesinin sağlanmasını talep etmiştir. Bingöl birimimizde görevli 2 personelin de adının geçtiği olayla ilgili olarak, 28.05.1995 tarihli Ahmet Yeşil adı, imzası ve "Asayiş Kolordu Komutanlığı Görevlisi" ibareli bir yazı bulunmaktadır. Md.'lüğü sorgu bürosunda karşılaşılan şahsın ısrarlı talebi üzerine yapılan görüşmede; 1991 yılı içerisinde Muş-Bulanık ilçesi arasında bulunan Jandarma Karakolu'na eylem yapma hazırlığındaki 3 teröristi Jandarma timleri ile birlikte ölü olarak ele geçirdiklerini, yine aynı yıl Muş'ta tesbit ettiği A.Öcalan'ın kuryesi olan Hatay'lı bir bayanı (muhtemelen Neval Boz) angaje ederek Ankara'da JİTEM'de görevli bir Binbaşı (Cem Ersever) ile tanıştırdığını belirterek, teşkilatımız ile çalışmak istediğini ifade etmiştir. Uzmanlar grubu, şirketin "100 pound gibi komik bir sermaye ile kurulduğunu, bugüne kadar sermayesinde herhangi bir artırım yapılmamış olmasını, şirket adreslerinin sık sık değişmesini, hisse dağılımının bir idareci ve bir sekreter arasında bölüşülmesini, bilançolarında yaptıkları faaliyetlerle ilgili hiçbir kalemin bulunmamasını, bilançoda sürekli ve artan oranda zararın yer almasını, borçların aktiflerinden daha fazla olmasını" şirketin gerçek anlamda bir şirket olamayacağını düşündürdüğünü belirterek, Company House'un dört defa şirketin kayıttan çıkarılıp feshedileceği ihbarında bulunduğunu, sonradan (ve muhtemelen yapılan itirazlar üzerine) sarfınazar edildiğini, denetim firmasının adresi de aynı olduğundan usuli bir denetim yapılmakta olduğunun ortaya çıktığını, belirtmektedirler.
İl Valileri özel güvenlik gerektiren her önemli olayda Özel Harekât Timleri'nin görevi devralmasını, asgaride görevde olmasını talep etmektedirler. Hizmet görülmediğine göre, bu ödemenin yapılmamış olmasını tabii karşılamak gerekmektedir. İlişkilerinin sürdürülmesinde iki önemli unsur vardır; Birincisi https://www.iamvoices.org/sfytwylz6 korunma ve güvenlik, ikincisi Olağanüstü Hal Bölgesi'nin yagyın ve tabii hale gelen kaçınılmazlığa bürünmüş işleri. İstihbarat teşkilatları arasında, görevin MİT'e değil Emniyet'e verildiğinin Başbakan tarafından ifade edildiğinin iddia edilmesi ise, karşılıklı çekişmenin boyutlarını büyütmüş ve görev yapılmasını sınırlayan bir unsur haline gelmiştir. Bu tarihten sonra İsrail'li kişilerle ortak olarak şirketler kurmuş ve Emperyal Şirketi bünyesinde senelik kazancı 1.1 milyar dolarlık bir servetin sahibi haline gelmiştir. Ancak daha sonra Batı illerinde, doğudan göç etmiş ve polis asayiş görevlilerince "rahat durmadıkları" belirtilen Kürt grupları Özel Tim'in hedefi haline gelmektedirler. Gerçekten çarşı - pazarı, yeraltı dünyasının çeşitli faaliyetlerini zorla ele geçiren Kürt gruplarını kontrol altına almak ve illegal kazançlarına ortak olmak "helal bir iş"i teşkil etmektedir. Açıkça ifade ve itiraf etmek gerekir; yakalanan veya ölü ele geçen PKK'lıların üzerinde silah, mermi, teçhizat, patlayıcı, telsiz hatta barınaklarda çuvallarla yiyecek, giyecek bulunmakta fakat asla para, döviz ele geçmemektedir. Hiç değilse yakalanan ve kod adı bile teşhis edilen bölge ve tim sorumlularında dahi acil ihtiyaçlar için para-döviz bulunamamaktadır. Hatta 1993 - 1994 yıllarında Avrupa havaalanlarında uyuşturucu ile yakalanan dört Türk Hava Yolları teknisyeni (Şenol Tunç, Sadık Kara, Süleyman Hanilci, Mustafa Akman) verdikleri ifadelerde Ömer Lütfi Topal adına çalıştıklarını söylemişlerdir.
Geçmişini tombalacılıkla sağlayan ve kokaini Türkiye'ye getiren adam olarak tanınan, sonraları Kumarhaneler Kralı olan Topal, 1978 - 1981 yıllarında Belçika'da, 1981 - 1984 arasında ABD'de uyuşturucu kaçakçılığından hapis yatmıştır. Siyami Ersek Kalp Damar Cerrahi Merkezi 1988-1992 yıllarında Hospro'ya çeşitli ihaleler vermiştir. Edinilen kanaat satın alınan bu cihazlarla hastanelerin özellikle de kalp ve damar cerrahi ünitelerinin ciddi şekilde suistimal edildiği şeklindedir. Daha sonra bu hastane Koşuyolu Kalp Damar Cerrahi Merkezi olunca ilişkiler, Dr.Koryak'ın başhekim olduğu sürece devam etmiştir. Güneydoğu sendromunun, disiplinin hakim olduğu askeri ve düzenli birliklerin ortaya çıkmadığı görülmektedir. Dolayısıyla Mensel JV ile Emperyal ilişkisi araştırılmaya değer görülmektedir. MİT kaynaklarına yönelik olarak günümüze dek yapılan uygulamalarda; açığa çıkarma, baskı ve tehdit ile göreve sevketme, tutuklama gibi olayların yanısıra faili meçhul cinayetlere kurban gitme de sıkça görülmektedir. OHAL Bölgesi'nde bunlar olurken, Cem Ersever ve arkadaşlarının Ankara'da faili meçhul bir cinayete kurban olmaları artık kamu yararının dışında kamu zararı tevlit eder boyutlara gelindiğini ispat eden bir örnek oluşturmaktadır.
TSK Mensubu şahıslara kendi bilgi ve deneyimlerini aktararak izlemeleri gereken yöntemleri ve bu yöntemlerin hangi şahıslar kullanılarak yürütülmesi gerektiğini aktardığı, Ulusal Cephe alanında faaliyet yürüttüğü, Sonuçta şüphelinin Cumhuriyetçi Çalışma Grubu faaliyetlerine bizzat katıldığı ve bu grupta belirlediği stratejilerle ileriye dönük yapılacak eylemlere yön verdiği, Cumhuriyet Çalışma Grubu faaliyetlerinin bir kısmının hazırlandığında şüphelinin onayına sunulduğu ve şüphelinin onayından sonra faaliyetlerin uygulamaya konulduğu, sweet & sour şüphelinin örgütün belirlediği stratejilerin uygulanabilir olup olmadığını ve uygulamaya geçildiğinde nasıl bir sorunla karşılaşılabileceği yönünde görüşler belirtmesinden örgütün teori ve tasarım strateji dairesi başkanlığında görevli bir üyesi konumunda olduğu, ayrıca yürütme organım devirmeye teşebbüs eylemlerinin gerçekleştirilmesi amacına yönelik olarak temel stratejileri örgüte bildirmesiyle de yürütme organını devirmeye teşebbüs eylemlerine fiili olarak iştirak ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca ülkemizde faaliyet yürüten bazı medya gruplarının da birleşmesi gerektiği, Yerel Televizyonlar Birliğini bırakıp, ayrı ayrı güvenilir Tv ve gazetelerle temas edilmesi gerektiğini belirtmesinden de anlaşılacağı üzere Şüphelinin Ergenekon silahlı terör örgütü nün amaçları doğrultusunda hareket edecek bir medya yapılanmasının oluşturulması konusunda görevli olduğu, bu yapılanmanın gerçekleştirilmesi halinde ise kamuoyunu kendi istedikleri şekilde yön vermeyi ve bu şekilde de Ergenekon silahlı terör örgütü nün amaçlarına ulaşmayı hedefledikleri anlaşılmaktadır. Aydın D.'a dokunabileceği için korkacağını, Emin ÇÖLAŞAN'a bilgilerin bütününü göstermeden verilebileceğini, Aydınlık Dergisinde ise istedikleri her şeyi yaymlatabileceklerini söylediği metinden de anlaşılacağı üzere, şüphelinin illegal faaliyetlerde bulunan Cumhuriyetçi Çalışma Grubu içerisinde faaliyet yürüten TSK mensubu şahıslara basın ve medya alanında hangi şahıs ve kurumların ne ölçüde kullanılabileceğini söyleyerek yol gösterdiği ve kendisinin basın ve medya alanında otorite kabul edildiği, Ergenekon silahlı terör örgütü nün çıkarları doğrultusunda mevcut yürütme organını ortadan kaldırma amacına ulaşmak için en etkin yolun basın ve yayın organlarının kontrol altında tutularak, etkin bir şekilde yönlendirilmesinin hedeflendiği, "Sendika ve Konfederasyonların Durum ve Temel Dinamikleri" başlığı altında; Yol-İş ve Yıldırım KOÇ'un kullanılarak sendikaların maniple edilebileceğinden bahsettiği, M. Şener ERUYGUR'un başkanı olduğu ADD Genel Merkezinden sweet bonanza bahis elde edilen "STK Platformu 2" adlı dokümanda "Özel İstihbarat Tim Komutanı J.Yzb. Enver ÖZKAL ve tim elemanı J.Bçvş. Emin CEYLAN, 10-11 Ocak 2004 tarihlerinde icra edilen Uluslararası Muhafazakarlık ve Demokrasi Sempozyumu 'nu izlemek, Kadıköy Belediyesi 'nin AB organları ile müşterek çalışmaları hakkında bilgi toplamak, gazeteci Arslan BULUT ve Prof.Dr. Bülent BERKARDA ile görüşmek üzere 09-12 Ocak 2004 tarihleri arasında J. Gn. K.lığınca İstanbul iline gönderilmiştir. Görevlendirilen personel İstanbul 'da adı geçen sempozyum ile ilgili bilgi toplamışlar, ilave olarak; Prof.Dr.Erol MANİSALI ile Gazi Üniversitesinde düzenlenecek olan ihtiyaca karşı mücadele sempozyumuna katılımı ve fikir alışverişinde bulunmak üzere görüşme yapılacaktır" şeklinde bilgi notunun yer aldığı hususu şüpheli yasal casino siteleri Erol Manisalı'ya sorulduğunda, böyle bir görüşmenin gerçekleşmediğini beyan etmiş ise dosya içeriği ve yukarıdaki anlatımlar karşısında bu savunmanın gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılmıştır.
Amerika, dincinin işbirlikçisini ister" başlıklı yazının içeriğinde; "ABD ve Avrupa İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek'in karşı karşıya kaldığı durumu görmemezlikten geliyorlar. Çünkü bu bonusları hangi alanlarda kullanırsa kullansın bu kişiler elde ettikleri avantajı çevrim yapma durumu olmadan kullanma imkanına sahiptir. Şüpheli Cumhuriyet Gazetesinin mali işleri ile alakalı kendisine yazdırılan not ve Cumhuriyet Gazetesinin yeniden yapılanması için rapor arasında tarih itibariyle yakınlık bulunduğundan bu raporun bu talebe istinaden yazılıp yazılmadığı ile ilgili soruya; Yeniden Yapılanma belgesini kesinlikle yazmadığını, ancak bu notlarında telefonda kendisine dikte ettirilmiş Cumhuriyet Gazetesi'nin mali durumu ile ilgili notlar olduğunu,beyan etmiş ise de rapor içeriğinde raporun eski tarihlerde hazırlanmış bir rapor olduğu, mali işlere bakmadığını belirtmesine rağmen, kendi el yazısı ile yazdığı notlarda Cumhuriyet Gazetesi için mali rapor hazırladığının belirlenmesi karşısında "Cumhuriyet Gazetesi'nin Yeniden Yapılandırılması" için hazırlanan raporun da şüpheli Erol MANİSALI tarafından yazıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca "Cumhuriyet Gazetesinin ReorganizasyonıT başlığı altında; gazetenin yönetimine saplantıları olmayan, değişik koşullara uyum sağlayabilme ve öngörü yeteneğine sahip, gerçek bir gazeteci portresinin iş başına getirilmesi gerektiği, gazetenin haber merkezinde görev yapan redaktör yazı işleri görevlileri ve köşe yazarlarının tümüyle değiştirilmesi gerektiği, bu kadro değişikliğinin ardından yayın politikasının yeniden belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca PERİNÇEK grubu tarafından kurulan Ulusal TV'nin gerçekte gizli tutulan kuruluş amacının, PKK'nın yayın organı Medya TV (MED TV)'ye alternatif bir televizyon yayıncılığının Avrupa, Ortadoğu ve Avrasya coğrafyasına hakim olabilmesi olduğu belirtilmiştir. Veli KÜÇÜK'ten ele geçirilen ve 34 sayfadan oluşan "KANAL 6 - ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" isimli dokümanda özetle; bu çalışmanın amacının Türkiye'de ulusal yayın yapmakta olan Kanal 6 televizyonunun reorganizasyonuna katkıda bulunmak olduğu, bu amaç doğrultusunda Kanal 6 televizyonunda personel görevlendirildiği ve televizyonla ilgili ayrıntılı bilgiler elde edildiği belirtilmiştir. Ayrıca Kanal 6 televizyonunun yönetim, organizasyon ve personel yapısının irdelendiği, sorunların maddeler halinde tanımlandığı ve bu sorunlara çözüm önerileri getirildiği, sonuç olarak da Kanal 6 televizyonunda gerekli reorganizasyonun yapılarak örgüte kazandırılmasının yararlı olacağı belirtilmektedir. Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN isimli şahıslardan ele geçirilen ve (39) sayfadan oluşan "TELEVİZYON - ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" isimli dokümanda özetle; Temmuz 2000 tarihli "TELEVİZYON ANALİZ' çalışmasının Kanal 6 televizyonunun ele alınarak hazırlandığı, hedefinin ise Doğu PERİNÇEK grubuna ait Ulusal TV kanalının olduğu, ayrıca kurulacak olan özel televizyon kanalının kuruluş ve faaliyet aşamalarında karşılaşılabilecek sorunlardan bahsedildiği ve bu sorunlarla ilgili çözüm önerilerinin sunulduğu, daha kaliteli yayın yapılabilmesi için haber ve eğlence programlarında aranılan kalite standartlarının belirlendiği, bunların yanı sıra teknik kalite ve Rating problemlerinden bahsedildiği, sonuç olarak da yayın hayatına yeni atılan Ulusal TV'nm yeniden yapılandırılması gerektiği, Ulusal TV ve Cumhuriyet Gazetesinin bir anonim şirket çatısı altında birleştirilmesinin hedeflenen başarıya papara hesabı nasıl açılır ulaşılmasını sağlayacağı ve mevcut medya kuruluşları ile rekabet olanağı sağlayacağı belirtilmektedir.
Linked News:
http://www.malamav.org/55349212 hitbet guncel online casino oyunları https://t124.com/arjoajgc